|||Birikim Dergisi, Diğer|0
Şehir; sis gibi etrafı kaplayan dumanıyla sesleniyor her gün. Hiçbir şeyin doğal olmadığı şehirde güneşin doğuşu bile görünmez. İğne atsan bile düşmeyecek kadar kalabalıktır korna sesinden hiç kafa dinleyemey- en caddeleri. İnsanlar somurtur, selam vermezler. Kalpleri buz gibi soğuktur, ne yapsan erimez. Çocuğun attığı şekerin tadı hiç de güzel değildir fakat karıncalar bu şekere muhtaçtır
Özgü DANIŞIK 8K
UÇURTMA SERÜVENİ Herkes en az bir kere uçurtma uçurmuştur. Uçurtmalar ile uçmak her çocuğun hayalidir. İşte ben bunu deneyimledim...
Bahçede oturuyor, yüzüne vuran güneşin sevinci ile arabasıyla oynuyor. Arabası kalitesiz bir plastik kırmızısı. Tek tekerinin kırık olmasına ve...
Ben hayal gücü geniş, zevkli bir çocuğum ama çoğu insana göre suç, hayal gücümün olması. Halbuki bir çocuk hediyelerle...
Kız müziğe başladığı zaman sanki başka bir kız, evinde üstünü örtmüş, kazağını giymiş sıcak çikolatanın sıcaklığı içinde oluşan buzları...
Şehir; birbirine, dünyaya vakit ayırmayan, duyguları uzun zaman önce yok olmuş, sayıların hayatlarını belirlediğini düşünen “meşgul” insanlarla doludur. Binalarının...
BU BESTE Bu besteyi düşününce Vivaldi’nin bir kış günü camdan dışarı bakıp kırmızı bir koltukta otururken bu dizeleri bestelediğini...
Marketten bir uçurtma aldım. Eve gidip uçuracaktım. Eve giderken bir anda rüzgâr esmeye başladı ve aldı götürdü uçurtmamı! Çok...
1942, Ocak ayı… İşte o ay, hayatımı değiştiren ay olmuştu. Hala dün gibi hatırlıyorum. Çocukluğumun altın anıları, bindiğim en...
