BİR RENK BİR KÜLTÜR BAHÇESİ
Bir milleti bir arada tutan en önemli değer kültürdür. Bir millet geçmişten bugüne ürettiği kültürel öğeler sayesinde ayakta kalabilir. Bu öğelerin başında gelenek ve göreneklerimiz gelmektedir. Hiç düşündünüz mü bizim için ne kadar kıymetli olduklarını? Şunu belirtmek isterim ki başka bir ülkenin kültürünü kendi kültürümüz gibi benimseseydik dünya üzerindeki diğer ülkelerin gözünde sadece bir çöl kadar kuru bir topraktan ibaret olurduk. Gökkuşağı gibi dantellerin, sıcak bir sohbetin yardımcısı olan Türk kahvesinin değeri bilinmese hatırı sayılmasa diğer ülkelerden kültür mü dilenecektik? Geçmişten bugüne kadar taşımayı başardığımız farklı kültür öğeleri de var tabii. Türk tiyatrosundan başlayalım mesela. Eskiden öyle ışıklı dev hoparlörlü sahneler yoktu. Küçük bir perdeye ışık yansıtılırdı. Çok tatlı ve samimi gelmiyor mu size de? Peki ya o sırada ikram edilen çay? Ayrı bir keyif veriyor insana. Dünyada en çok çay içen ülke olarak çayın bizim için anlamı büyüktür. Sohbetin beli o içilirken kırılır, sohbet devam etsin diye yenisi konulur. Büyüyünce anlıyor insan son çayın ne kadar önemli olduğunu. Çocuklar elbette evlerine gidip mışıl mışıl uyumak veya oturup çocuk kanalı izlemek isterler. Sohbetin ne kadar derin anlamlar içerdiğini anlamazlar çünkü. Evet anlamamalarının bir nedeni var: ülkenin durumu hakkında ne bilsin ki çocuk? Düğünlerimiz de dillere destandır. Kına yakılır, danslar edilir. Bir ciddiyet vardır eğlencenin içinde. Gelinin annesi mutlu görünür ancak üzgündür kızı gideceği için. Bebekliğinden beri ona nasıl emek verdiğini, uyuyana kadar söylediği ninnileri hatırlar. O akşam ziyafet çekilir, baklavalar, kebaplar… Bu ülkenin kültürünü koruyarak Yaşar Kemal’in dediği gibi “renkli bir kültür bahçesi” olması insana mutluluk veriyor.
YAĞIZ KÜÇÜKEKŞİ
ODTÜ GV ANKARA ORTAOKULU
7/D SINIFI ÖĞRENCİSİ
