Rus İmparatorluğu, Plevne’de üst üste şanına ve ordusunun kudretine yakışmayacak yenilgiler almıştı. Savaşın başında, Rusların Osmanlı’yı çabucak yeneceği düşünülüyordu hatta Büyük Britanya gibi dönemin diğer süper güçlerinin zaten korktuğu Rus İmparatorluğu, Osmanlı’nın oluşturacağı güç boşluğunu doldurarak daha da güçlenebilir ve onlara tehdit olabilirdi. Bu yüzden Büyük Britanya, bu konuda barıştan yanaydı. Zaten büyük devletlerin savaşı önlemek için topladıkları veya toplamak istedikleri konferanslarda Osmanlı temsilcileri tarafından alınanlar gibi meclisin de aldığı yanlış kararlardan dolayı savaş tüm engelleme çabalarına rağmen başlamıştı. Anadolu ve Balkanlar’a, ayrıca iki önemli boğazlara sahip olmak üzere olan Rus İmparatorluğu’ndan korkan İngilizler, boğazlara filolarını göndermişti ve Rusya’nın boğazlara saldırısı halinde olaya resmen dahil olacağını belirtmişti.
Savaştan önce, Balkanlar’da, Fransız Devrimi(1) ile daha da artan azınlık isyanlarını destekleyen Rus İmparatorluğu, bölgedeki karışıklıkların artmasını sağlıyor ve bölgedeki azınlıkları daha şiddetli isyanlara kışkırtıyordu. Rus İmparatorluğu, kurucusu I. Petro’dan(2) itibaren Rusların büyük hayali olan sıcak denizlere inme politikasını gerçekleştirmek için acımasız yöntemlere başvuruyordu. Kışkırtmalar sonucu, bölgede yaşayan halklar arasında çatışmalar ve karşılıklı katliamlar yaşandı. Victor Hugo(3), Charles Darwin(4) gibi etkili isimler, çatışmalarda öldürülen Müslüman Türkleri göz ardı ederek, tek taraflı yazılar yazdı.
4. Muharebe (Plevne’nin Düşüşü)
Rus İmparatorluğu, art arda aldığı üç yenilgi yüzünden başka taktikler denemeye başladı. Şehri bir çember şeklinde tamamen çevrelediler ve Osmanlı’nın dışarıdan takviye almasını engellediler kuşatmayla şehri alamıyorlardı belki, fakat zaman Osmanlıları açlıkla savaştırıp Rusların galip gelmesini sağlayabilirdi.
Bu çember şeklindeki kuşatma, toplam 180.000 kişilik et ve metal duvarıyla yapılıyordu. Kuzeyde 3. Rumen Tümeni, 28 tabur ve 80 toptan oluşuyor, Doğudaki 9. Kolordu 18 tabur ve 80 top, Güneydoğudaki 4. Kolordu 13 tabur ve 50 top, güneydeki askerlerin değimiyle ‘Skobelev’in Askerleri’ 27 tabur ve 100 top, Güneybatıdaki Muhafız Kolordusu 16 tabur ve 50 top, Batı-Kuzeybatıdaki General Ganetski’nin emrindeki Humbaracı Kolordusu 30 tabur ve 120 top, Lofça ve Orhaniye karşısındaki ordular ise toplam 70 tabura ve 200 topa sahipti.
Şıpka’daki zaferinden gelen İosif Gurko(5), 28 Ekim’de 35.000 civarı asker ile Plevne- Sofya yolunu da tamamen kapattı ve Plevne 4 taraftan da kuşatma altına alınmış oldu. Yiyecek ve mühimmatların tükenmek üzere olduğunu gören Osman Paşa ordusuyla birlikte kuşatmayı yararak Sofya‘ya doğru çekilme yönünde bir plan yaptı.
Bu sıralarda, Ruslar bozuk Türkçelerle yazılmış teslim olmaya teşvik eden yazılar yazıp Türk siperlerine gösteriyorlardı. Rusların gönderdiği mektuplar da teslim olmalarını söylüyordu.
-“Sayın Mareşal, ekselanslarınıza aşağıdaki hususları belirtmekten şeref duyarım: Yukarı Danbuk ve Telis’teki Osmanlı kuvvetleri esir alınmış, Rus orduları Osik-ova ve Vraca’daki mevzileri ele geçirilmiştir. Plevne de İmparatorluk Muhafız Alayı ve Humbaracılarla güçlendirilmiş Batı Ordusu tarafından kuşatılmış bulunmaktadır. Kasabanın bütün haberleşme imkanları kesilmiştir. Yiyecek ve içecek ikmalinden de ümit kesilmesi gerekir. İnsanlık adına ve daha fazla kan dökülmesini önlemek için karşı koymaktan vazgeçip teslim şartlarını görüşebileceğimiz yeri bildirmenizi rica ederim. Aksi halde dökülecek kanların mesuliyeti size ait olacaktır. Sayın Mareşal, hürmetlerimin lütfen kabulünü rica ederim. Rus Orduları Başkomutanı Grandük Nikola.”
Osman Paşa ise bu mektuba cevaben;
-“Ekselanslarının tarafıma göndermek lütfunda bulunduğu 30 Ekim tarihli (Rus tarihi) mektubu almış bulunuyorum. Emrim altındaki imparatorluk ordusu cesaretini, azmini ve gücünü her vesileyle ispat etmiştir. Bugüne kadar yapılmış olan savaşların hepsinde muzaffer olmuştur. Majesteleri Çar Hazretleri işte bu sebepten dolayı Muhafız Alayı’nı ve Humbaracıları getirtmek zorunda kalmıştır. Yukarı Dabnuk ve Telis mağlubiyetleri ve oralardaki kuvvetlerin esir alınması, bütün muharebe imkanlarının kesilmiş ve anayolların işgal edilmiş olması ordumu düşmana teslim etmem için yeterli sebepler değildir. Birliklerimin hiçbir şeye ihtiyacı yoktur ve Osmanlı ordusunun şerefini korumak için yapmaları gereken her şeyi henüz yapmamışlardır. Bugüne kadar inancımız ve vatanımız için kanlarımızı seve seve döktük, teslim olmaktansa daha da fazlasını vermeye hazırız.
Dökülen kanların mesuliyetine gelince, bu mesuliyet her şeyden önce dünyada ve ahrette, bu savaşı tahrik etmiş ve yaratmış olanlara aittir.
Ekselanslarınıza olan hürmetlerimin kabulünü rica ederim. Osman. Plevne Ordusu Kumandanı.”(6)
Osman Paşa, teslim olmayı reddederek, asker arasında oylama yaptıktan sonra kuşatmayı yarmaya karar verdi. Bulgar halka ve papazlara, Plevne’de kalmak zorunda olan yaralılara zarar vermeyecekleriyle ilgili de İncil ve İsa üzerine yemin ettirdi. 9 Aralık’ı 10 Aralık’a bağlayan gece sabaha yakın bir saatte kuşatmayı yararak Plevne’den çıktı. Rus hatlarına taarruza başladı. İlk Rus hatları dağıtıldı ancak kat kat fazla asker sayısı yüzünden Osmanlılar mağlup edildiler. Durumun çaresizliğini gören Osman Paşa ertesi gün (10 Aralık 1877) 50.000’e yakın asker ve sivil bir kuvvetle birlikte teslim oldu. Teslim olan Osman Paşa ise Rus Çarı ve ordusu tarafından iyi bir şekilde karşılanıp başarılı savunması nedeniyle Ruslarca da saygın bir muamele gördü, şehri teslim ederken Rus komutanlara teslim ettiği kılıcı askerlik kuralları gereği başarılı muharebe çıkaran generallere gösterilen saygının bir ifadesi olarak kendisine geri verdi.
“…General Strokov(7) odaya girince Osman Paşa güçlükle doğrularak selam verip elini uzattı. Strokov, “Generalim, yaralısınız, lütfen rahatsız olmayın” diyerek adını ve rütbesini belirtti. Osman Paşa kendisine yer gösterdi, fakat Strokov ayakta durmayı tercih etti. “Buraya General Ganetski’nin(8) emriyle geliyorum” dedi. “Kendileri ekselanslarına cesur teşebbüsünüz için tebriklerini bildirmemi ve başkomutanımız olan majesteleri imparatorumuzdan bu konuda henüz herhangi bir emir almadıkları için şu anda size ve ordunuza ancak kayıtsız şartsız teslim olmanızı teklif ettiklerini bildirmemi buyurdular. Osman Paşa birkaç dakika derin düşüncelere daldı. Sonra da ağır ağır başını kaldırıp elleriyle kader böyleymiş, der gibi bir hareket yaparak Asaf Bey’e “Günler birbirini takip ediyor, ama bir gün diğerine benzemiyor. Biri zafer getiriyor, diğeri felaket” dedikten sonra Strokov’a döndü. İçini çekerek, “Kendimi ordularınız başkomutanın ellerine teslim ediyorum” dedi. Stokov ise büyük bir nezaketle, “Paşam,” diye cevapladı “Her şey sadece Tanrı’nın elindedir!” Birkaç dakika sonra General Ganetski barakaya geldi. Osman Paşa’nın bulunduğu odaya girip şapkasını çıkararak elini eski bir asker arkadaşına uzatır gibi Osman Paşa’ya uzattı ve “Tebrik ederim” dedi. “Yapmış olduğunuz taarruz fevkaladeydi. Lütfedin, askerleriniz artık silahlarını bıraksınlar.” Derin bir sessizlik oldu. Kaçınılmaz son söz bir türlü telaffuz edilemiyordu. Strokov saatine bakarak Ganetski’ye “Ekselans, saat 4 oldu, geç kalacağız. Teklifinizi tekrarlar mısınız?” dedi. Tercümanın Ganetski’nin sözlerini tekrar etmesi üzerine Osman Paşa tümen komutanı Adil Paşa’ya eliyle işaret etti ve Adil Paşa onu saygıyla selamlayarak Stokov’la birlikte odadan çıktılar. Her iki general gidince kaçınılmaz olanı vakarla kabullenen Osman Paşa birden kılıcını çıkardı, bir an ona vedalaşır gibi baktıktan sonra Ganetski’ye uzattı…”(9)
Şehrin Şanı Büyük Osman Paşa tarafından durumun çıkmazlığından dolayı Rusya’ya teslim edilmesinin ardından Rus İmparatorluk Orduları, Osmanlı Payitahtına, İstanbul’a doğru ilerlediler. 31 Ocak 1878 tarihinde Osmanlı Hükümeti, Rusya’ya ateşkes teklifinde bulundu. Bu teklif Rusya tarafından kabul edildi fakat Rus birlikleri İstanbul’a doğru ilerlemeye devam ettiler. Osmanlı İmparatorluğu, yıkılma tehlikesi ile karşı karşıya kaldı. İstanbul’da olağanüstü önlemler alınıyordu. Birleşik Krallık, başta belirttiğim nedenlerden dolayı, Rus İmparatorluğu’na, İstanbul’un işgali halinde, müdahale etme haklarının bulunduğunu belirtti. Rus ordusu da bugünkü adıyla Yeşilköy bölgesinde durdu. 3 Mart 1878 tarihinde ise, Ayastefanos Antlaşması imzalandı. Anlaşma çok ağırdı ve Osmanlı İmparatorluğunu yıkabilecek nitelikteydi; Sırbistan, Karadağ ve Romanya tam bağımsızlık alacak, Bulgaristan özerkleşecek, Osmanlı İmparatorluğu Rusya’ya 300 milyon ruble nakit para ödeyecek, Kars, Ardahan, Artvin, Batum, Doğubeyazıt ve Eleşkirt Rusya’ya verilecekti. Ancak bu antlaşma ile Rusya’nın Balkanlar’da tamamen hakim bir konuma gelmesi Batılı devletleri telaşlandırdı. Zira Rusların sıcak denizlere inmeleri, Birleşik Krallık’a tehdit olabilir ve sömürge yollarının güvenliği sarsılabilirdi. Osmanlılar bu tepkilerden yararlanarak Kıbrıs’ın idaresini Birleşik Krallık’a bırakmak koşuluyla Berlin’de yeni bir antlaşma (Berlin Antlaşması) zemini elde etmeyi başardılar. Ayastefanos’un ağır şartlarını hafifleten Berlin Antlaşması ile Osmanlı Devleti’nin Balkanlar’daki varlığı bir süre daha devam etti. Ayastefanos Antlaşması, Osmanlı devrinde Sevr Antlaşması(10) gibi kâğıt üzerinde kalan bir antlaşmadır.
Kıbrıs’taki 1570’ten beri süren Osmanlı hakimiyeti, İngilizlere geçti. Adadaki Osmanlı bayrağı indirildi ve yerine Büyük Britanya bayrağı açıldı. Birinci Dünya Savaşı’nın başlamasıyla İtalya’yla 12 Ada ile ilgili yaşanan durumun bir benzeri İngiltere’yle yaşandı; savaşın başlamasıyla İngilizler adayı hakimiyetleri altına aldılar. Plevne Müdafaası, dönemin etkin devletlerinden olan Britanya, Rusya ve dolayısıyla Osmanlı’nın kaderini, yani Dünya tarihini etkilemiştir.
Plevne Müdafaası, II. Dünya Savaşı’nda(11) Doğu cephesinde Sivastopol(12), Leningrad(13), Stalingrad(14), Fransa’nın Mısır işgalinde Akka(15), 1905 Rus-Japon Savaşında Port Arthur(16), II. Murad dönemi Osmanlı’sının Selanik Kuşatması, I. Dünya Savaşı(17)’nda Medine(18) ve Osmanlı’nın Çanakkale direnişi(19) niteliğindedir. Bu bölgelerin savunmaları ve sonrasında bazılarının düşüşleri savaşın gidişatını değiştirmiştir.
-Rusların meşhur sıcak denizlere inme politikası(20), Osmanlı İmparatorluğu’na tattırdığı yenilgisi ile neredeyse gerçekleşecekti.
-Osmanlı İmparatorluğu’nun bu savaş sayesinde daha da güçsüzleşmesi, Osmanlı’nın çöküşüyle çoğu yabancı devletler tarafından alınmak istenen topraklarında, çöküşle birlikte karışıklıkların yaşanmasını hızlandırdı.
-Balkanlar’da bu savaş ve Osmanlı’nın çaresizliği nedeniyle azınlıkların kendilerine güvenleri arttı ve daha çok isyan etmeye başladılar.
-Osmanlı’nın savaş sonrası girdiği ekonomik ve askeri çıkmazı fırsat bilen devletler savaşmadan Osmanlı’dan toprak almıştır.
-Dönemin padişahı II. Abdülhamid, bu savaşın meclis sayesinde başladığı gerekçesiyle ilan edilmiş anayasanın kendisine verdiği yetkiye dayanarak meclisi süresiz tatil etti ve 30 yıllık mutlak yönetimini sağladı. Osmanlı meşrutiyetten yani cumhuriyetten uzaklaştı.
-Nispeten sanayileşmiş balkan topraklarındaki ekonomik gelir sağlatan unsurların kaybedilmesiyle ekonomik iflasını yıllar önce açıklamış Osmanlı’nın ekonomisi daha da kötüleşti ve Osmanlı giderek daha da iktisadi bağımsızlığını kaybetti.
-Savaşla tamamen çökmenin eşiğine gelmiş Osmanlı’nın Afrika topraklarını İngiltere, Fransa ve dolaylı olarak İtalya’ya karşı kaybetmesi, Kuzey Afrika halkının da köleleştirilmesine ve buradaki tarihi eserlerin Avrupa’ya kaçırılmasına sebep oldu.
-Er ya da geç yıkılması kesin olan Osmanlı İmparatorluğu’nun yıkılışı hızlandı. Kaybettiği toprakları geri alma umuduyla girdiği 1. Dünya Savaşı’nda direnecek gücü daha da azaldı. Bugünkü Ortadoğu’daki karışıklıklar Osmanlı’nın 1. Dünya Savaşı’ndan sonra bölgeden çekilmesiyle olmuştur.
-Savaştan sonra Britanya’nın Osmanlı’nın toprak bütünlüğünü koruma yönündeki politikası değişti ve kendisi de pastadan ‘kendine düşen parçayı’ almak için sabırsızlanmaya başladı. Bu da Osmanlı’nın resmi olarak yıkılmasını sağlamış olan 1. Dünya Savaşı’nda Osmanlı’nın İngiltere ve Fransa’ya teklif ettiği ilk ittifak anlaşmasının reddedilmesinde büyük rol oynadı.
-Üstün savunma ile Osmanlı direncinin yüksek çıkmasından ötürü, anlaşmada daha ılımlı bir politika izlenebildi. Yoksa Osmanlı başkentine kolayca girerek Ruslar, çok ağır bir antlaşmayı zorla kabul ettirebilirdi.
1: Fransız Devrimi veya Fransız İhtilali ya da Révolution française, Fransa’da monarşinin devrilip yerine cumhuriyetin kurulmasıyla sonuçlanan devrimdir. Avrupa’da ve Dünyada milliyetçilik ve özgürlük düşüncelerinin yayılmasıyla isyanlar da artmıştır.
2: Büyük Petro, I. Petro; 9 Haziran 1672 — 8 Şubat 1725) 7 Mayıs 1682’den 1725’teki ölümüne kadar Rusya Çarlığı’nı ve daha sonra Rus İmparatorluğu’nu, 1696’ya kadar üvey ağabeyi V. Ivan ile birlikte yönetti.
3: Victor Marie Hugo; 26 Şubat 1802, Besançon – 22 Mayıs 1885, Paris) Romantik akıma bağlı Fransız şair, romancı ve oyun yazarı. En büyük ve ünlü Fransız yazarlardan biri kabul edilir.
4: Charles Robert Darwin; 12 Şubat 1809 – 19 Nisan 1882) İngiliz doğa bilimci , jeolog ve biyolog , en iyi bilinen evrimsel biyolojiye katkılarından dolayı tüm canlı türlerinin ortak bir atadan türediği önermesi artık yaygın olarak kabul edilmekte ve bilimde temel bir kavram olarak kabul edilmektedir.
5: Kont İosif Vladimiroviç Romeyko-Gurko, (16–28 Temmuz 1828 – 15–28 Ocak 1901) 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı (93 Harbi) sırasında Rus ordusunda Mareşal generaldi.
6: ?General Strokov, 93 Harbinde Rus ordusunda Generaldi.
7: Ivan Stepanovich Ganetsky (8 Ekim 1810 – 1887), bir Rus İmparatorluğu tümen komutanıydı. Kafkasya’da, Polonya’da ve Osmanlı İmparatorluğu’na karşı savaşlarda yer aldı.
8: Tuna Nehri Akmam Diyor/The Breakfast War-Rupert Furneaux, 247 ve 248. Sayfalar.
9: Tuna Nehri Akmam Diyor/The Breakfast War-Rupert Furneaux, 219 ve 220. Sayfalar.
10: Sevr Antlaşması veya Le Traité de Sèvres, I. Dünya Savaşı sonrasında İtilâf Devletleri ile Osmanlı İmparatorluğu hükûmeti arasında 10 Ağustos 1920’de Fransa’nın başkenti Paris’in 3 km batısındaki Sevr (Sèvres) banliyösünde bulunan Seramik Müzesi’nde (Musée National de Céramique) imzalanmış antlaşmadır.
11: II. Dünya Savaşı, Adolf Hitler’in I. Dünya Savaşı’ndan sonra çok kötü bir duruma düşen Almanya’yı kurtarma hareketleri, agresif bir şekilde yayılması ve bunlar karşısında “Müttefiklerin” tavizkar hareketleri ile Almanya’nın yeni hedefini Polonya olarak seçmesiyle başlayan global çaptaki 2. büyük savaştır. 6 yıl sürmüş ve Almanya, İtalya ve Japonya üçlüsü yenilmiş, başlıca İngiltere, Fransa, ABD ve daha sonrasında Almanya’nın saldırısıyla kendini müttefiklerin arasında bulmuş Sovyetler Birliği’nin kazanmasıyla sonuçlanmıştır.
12: Sivastopol, Kırım yarımadasında Karadeniz kıyısında bulunan bir liman kentidir. Almanlar tarafından II. Dünya Savaşı’nda kuşatılan şehir, bir süre sonra Almanlar tarafından alınmış mükemmel öneme sahip stratejik bir noktaydı.
13: Saint Petersburg, eskiden Petrograd ve daha sonra Leningrad olarak bilinir, Rusya’nın ikinci büyük şehirdir. Baltık Denizi’ndeki Finlandiya Körfezi’nin başında, Neva Nehri üzerinde yer alır ve yaklaşık 5,4 milyon nüfuslu bir nüfusa sahiptir. Saint Petersburg, İstanbul, Moskova ve Londra’dan sonra Avrupa’nın en kalabalık dördüncü şehridir. Almanlar burayı II. Dünya Savaşı’nda 872 gün boyunca kuşatma ve abluka altında tuttular fakat şehri ele geçiremediler.
14: Almanya’nın II. Dünya Savaşı sırasında, doğu cephesinde, ilerleyişini durduran muharebe. Moskova’ya girilebilmesi için petrol ve diğer kaynaklar gerekliydi. Bunların temini içinse Stalingrad’ı almak gerekiyordu. Fakat kesin Sovyet zaferi ve Alman 6. Ordusunun imhasıyla bu gerçekleşmedi ve Almanlar doğuda geri itilmeye başlandı.
15: Akka Kuşatması ya da Akka Müdafaası, bugün İsrail sınırlarında olan Akka şehri yakınlarında yapılmıştır. Fransa’nın Mısır ve Suriye seferi sırasında yapılan bu başarısız kuşatmada Fransız kuvvetlerini Napolyon Bonapart, Osmanlı kuvvetlerini ise Cezzar Ahmet Paşa yönetiyordu.
16: Port Arthur, Uzak Doğu’nun o zamanlar için nadir sanayileşmiş devletlerinden Japon İmparatorluğu ve Rus İmparatorluğu arasında yapılan ve Japonların galip geleceği savaşta kuşatılmış ve garnizon yaklaşık 200 gün dayandıktan sonra düşmüştür.
17: Birinci Dünya savaşı, Almanya ile Britanya arasındaki güç mücadelesi, güçlü olmadıkları halde öyle davranmaya çalışan Avusturya-Macaristan ve Osmanlı İmparatorluğu’nun kaybettikleri toprakları geri alma istekleri, Avusturya-Macaristan ile Sırbistan düşmanlığı, Sömürgesi olmayan veya nispeten daha geç ele geçiren devletlerin sömürgelerini geliştirmek istemesi, Bulgaristan’ın Balkanlar’ın bir numarası olma isteği, Sırbistan’ın güçlenmiş olması gibi nedenlerle başlamış ilk global savaştır. Avusturya-Macaristan, Sırbistan’a savaş açmıştır, Rusya Sırbistan’ın koruyucusudur, o da savaşa girmiş olur. Rusya ise Fransa ile, Fransa da İngiltere ile dosttur. Fakat İngilizler Fransa’nın etrafından dolaşmak için Almanların savaş açtığı Belçika’nın tarafsız olması ve bunu tehdit olarak görmeleriyle, daha sonra savaşa katılacaktır. Daha öncesinde Almanya ve Avusturya’nın yanında olan İtalya, daha fazla toprak verme sözüne inanarak İngiltere ve Fransa safında yer alır. 1918 yılında İttifak Devletleri’nin yani Almanya, Avusturya, Osmanlı, Bulgaristan’ın yenilgisiyle son bulan savaş, II. Dünya Savaşı’na zemin hazırlamıştır. Ayrıca Rusya’da savaşın getirdiği yoksulluk ve açlık yüzünden, zaten isyanda olan halk, daha da isyan etti ve Lenin önderliğindeki Bolşevikler İmparatorluğu ve birkaç ay sonra İmparatorluğun yıkılmasıyla kurulmuş yeni devleti yıktılar ve Sovyetler Birliği kuruldu.
18: Çöl Kaplanı Fahrettin Paşa’nın askerleriyle birlikte 1916’da İngiliz yalanları ve kışkırtmalarıyla başlamış Arap İsyanına katılan bağımsız bir devlet kuracakları yalanına inanan Araplara ve İngiliz askerlerine karşı koruduğu Medine Garnizonu, tam 2 yıl 7 ay dayanmıştır ve I. Dünya Savaşında Osmanlı’da son silah bırakan Osmanlı birliği olmuştur.
19: Çanakkale Savaşı’nda, İngiliz ve Fransız zırhlılarından oluşan ‘Yenilmez Armada’ Osmanlı birlikleri ve topçuları tarafından yenilmiş ve boğaza geçişleri önlenmiştir. Bu Osmanlı zaferi, I. Dünya Savaşı’nda düşman birliklerini bozguna uğratmak değil, oyalamak hedefinde olan Osmanlı’nın savaştan çıkışı engellemiş ve içinde çok zengin bölgelerin de olduğu toprakları, İtilaflar tarafından alınamamıştır.
20: Ruslar, Akdeniz’de Büyük Britanya’nın da istediği gibi, güce sahip olmak istiyordu. Yani “Sıcak denizlere” kıyıya sahip olmak, Ortadoğu’da da etkili olmak istiyordu.
KAYNAKÇA
(1)= https://tr.wikipedia.org/wiki/Frans%C4%B1z_Devrimi
https://www.hurriyet.com.tr/gundem/fransiz-ihtilali-nedir-ne-zaman-oldu-41004681
(2)= https://tr.wikipedia.org/wiki/I._Petro
(3)= https://tr.wikipedia.org/wiki/Victor_Hugo
(4)= https://en.wikipedia.org/wiki/Charles_Darwin
(5)= https://tr.wikipedia.org/wiki/%C4%B0osif_Gurko
(6)=?
(7)= https://en.wikipedia.org/wiki/Ivan_Ganetsky
(8)= Tuna Nehri Akmam Diyor/The Breakfast War-Rupert Furneaux, 247 ve 248. Sayfalar.
(9)= Tuna Nehri Akmam Diyor/The Breakfast War-Rupert Furneaux, 219 ve 220. Sayfalar.
(10)=https://tr.wikipedia.org/wiki/Sevr_Antla%C5%9Fmas%C4%B1
https://ataturkansiklopedisi.gov.tr/bilgi/sevres-sevr-antlasmasi-10-agustos-1920/
(11)=https://tr.wikipedia.org/wiki/II._D%C3%BCnya_Sava%C5%9F%C4%B1
https://www.youtube.com/watch?v=J4UTmm0cBOc
https://encyclopedia.ushmm.org/content/tr/article/world-war-ii-in-europe-abridged-article
https://en.wikipedia.org/wiki/World_War_II
https://www.history.com/topics/world-war-ii/world-war-ii-history
(12)= https://tr.wikipedia.org/wiki/Sivastopol
https://tr.wikipedia.org/wiki/Sivastopol_Ku%C5%9Fatmas%C4%B1_(1941-1942)
(13)= https://en.wikipedia.org/wiki/Siege_of_Leningrad
https://en.wikipedia.org/wiki/Saint_Petersburg
(14)= https://tr.wikipedia.org/wiki/Stalingrad_Muharebesi
https://www.youtube.com/watch?v=C3-MuU-wAwY
(15)=https://tr.wikipedia.org/wiki/Akka_Ku%C5%9Fatmas%C4%B1_(1799)
https://tr.wikipedia.org/wiki/Cezz%C3%A2r_Ahmed_Pa%C5%9Fa
(16)= https://youtu.be/gXgL_19gT98
(17)= https://tr.wikipedia.org/wiki/I._D%C3%BCnya_Sava%C5%9F%C4%B1
https://www.youtube.com/watch?v=G6d75SUNmZg
https://www.youtube.com/watch?v=sb0orRD6oR0
https://www.youtube.com/watch?v=hF9beiWXiyI
https://www.youtube.com/watch?v=u148tjGhfqs&list=PLY5fmKAAUCTdyYgDXx9EGkC7I11btknKc&index=1
https://www.youtube.com/watch?v=2ybg1zG9BlI&list=PLY5fmKAAUCTdyYgDXx9EGkC7I11btknKc&index=2
https://www.youtube.com/watch?v=gZG3w9idpLA&list=PLY5fmKAAUCTdyYgDXx9EGkC7I11btknKc&index=4
(18)= https://www.dunyabulteni.net/olaylar/72-gun-cekirge-yiyerek-medine-yi-savunan-col-kaplani-omer-fahrettin-pasa-h484253.html#:~:text=%C3%9Cnl%C3%BC%20%C4%B0ngiliz%20Casusu%20Lawrence’in,alt%C4%B1n%20harflerle%20yaz%C4%B1lacak%20bir%20destand%C4%B1r https://tr.wikipedia.org/wiki/Medine_M%C3%BCdafaas%C4%B1
(19)= https://tr.wikipedia.org/wiki/%C3%87anakkale_Sava%C5%9F%C4%B1
(20)= https://www.hurriyet.com.tr/egitim/panslavizm-nedir-balkanlarda-panslavizm-politikasi-hakkinda-bilgi-41659590
İlber Ortaylı, https://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/ilber-ortayli/plevne-kahramani-41492470
İlber Ortaylı, https://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/ilber-ortayli/gazi-osman-pasa-40790590
https://www.britishnewspaperarchive.co.uk/search/results/1878-01-01/1878-12-31?retrievecountrycounts=false&newspapertitle=illustrated%20london%20news&sortorder=dayearly (THE SORTIE FROM PLEVNA- THE ILLUSTRATED LONDON NEWS)
https://www.gettyimages.com/photos/iosif-gurko
https://digitalcollections.hoover.org/objects/31681/the-sortie-from-plevna-dec-10th-1877
https://en.wikipedia.org/wiki/Siege_of_Plevna
Harp Tarihi- https://youtu.be/XZBwZNnwMU4
https://en.wikipedia.org/wiki/Russo-Turkish_War_(1877%E2%80%931878)
https://www.encyclopedia.com/history/encyclopedias-almanacs-transcripts-and-maps/russo-turkish-war
https://books.google.com.tr/books/about/The_breakfast_war.html?id=M6U4zQEACAAJ&redir_esc=y
Rupert Furneaux, Tuna Nehri Akmam Diyor/ The Breakfast War, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, 2. Basım: Ocak 2021 1. Baskı: Milliyet Yayınları, 1971