Gözlerinizi, bir mühendisin quartz mekanizması (Dijital saat mekanizmasına kullanılan mekanizma) ile oluşturduğu ve programladığı, saatin alarmı ile yeni bir güne daha açıyorsunuz. Kalkıp yatağınızı özenle topluyor bir şeyler yemek üzere mutfağa gidiyorsunuz. Ekmek olmadığını görünce yanınıza üzerinde rakamlar olan yeşil kağıt parçalarını sayıp cebinize koyuyorsunuz ve yola çıkıyorsunuz. Yolda arabalar geçtiği için zamanlayıcısı olan trafik lambasını bekliyorsunuz. Beklerken de karşı yönde bekleyen arabaların plakalarını okuyorsunuz, harf ve SAYILARIN olduğu plakalar. Sonra yeşil ışık yanıyor ve ekmek fırınına varıyorsunuz. İki ekmek alıp eve gidiyorsunuz. Kahvaltınızı hazırlarken diyetinize dikkat ediyor, en fazla 20 gram bal koyuyorsunuz tabağınıza. Sonra kahvaltınızı yapıyor ve okula gidiyorsunuz. Yolda girerken hava durumuna bakıyorsunuz ve havanın %24 yağışlı olduğunu görüyorsunuz. Okula vardığınızda sizi fizik öğretmeniniz karşılıyor ve size basıncı anlatmaya başlıyor. Yüzey alanını m² ye bağlı olduğunu öğreniyor ve ağırlığını Newton cinsinden hesaplıyorsunuz. Sonra teneffüs oluyor ve İngilizce Dersi’ ne gidiyorsunuz. Maalesef sözlü sunum ödeviniz vardı ve siz de bir USB belleğe kaydetmiştiniz. Kapasitesi 1024MB’ mış ve 983MB’ ı dolu. Sunumunuzu yapıyorsunuz. Öğretmeniniz size 27/30 veriyor. Notunuza sevinip oturuyorsunuz. Sonunda saat 5 oluyor ve siz okuldan çıkıp eve doğru yürümeye başlıyorsunuz. Yolda Ata Kule’ yi (Ankara’nın önemli mimari yapılarından biridir.) görüyorsunuz ve mimarın nasılda iyi hesaplamalar yaptığını düşünüyorsunuz Space Needle’ a (Amerika’da Seattle’ın önemli mimari yapılarındandır) benziyor. Sonunda eve varıyorsunuz. Anneniz dayınızla dedenizden kalan miras tarlayı dekar biriminden bölüşüyorlar. Akşam yemeğinizi yiyip masada duran elektrik faturasını gözünüze ilişiyor. Kaç KW harcadığınıza bakıyorsunuz. Sonra babanız size ilacınızı içmeniz için çağıyor. İçtikten sonra kutunun üzerindeki yazıları okuyorsunuz. Meğer içtiğiniz şeyde tonlarca şey var ve toplam 50ml varmış içinde. Ödevlerini bitirip kitap okuyorsunuz. 250. Sayfaya gelince yatmaya karar veriyorsunuz ve gözleriniz yavaş yavaş kapanıyor.
Gördüğünüz gibi matematik hayatımızın her yerinde. O olmazsa neler olacağını bir düşünün. Her gün kalkmanızı sağlayan alarm olmaz, paralar olmaz, ilaç gibi hassas ürünler yapılamaz ve daha cabası. Kısaca matematik insanlığın ayrılmaz bir parçasıdır ve asla çıkarılamaz.
