UÇURTMA SERÜVENİ

Herkes en az bir kere uçurtma uçurmuştur. Uçurtmalar ile uçmak her çocuğun hayalidir. İşte ben bunu deneyimledim mavi bir uçurtma ile. Farklı ülkelere ve şehirlere gittim. İlk uçuşumda karışık duygular hissediyordum. Heyecan, sevinç ve biraz da üzüntü. Üzüldüm çünkü uzun süre ailemi göremeyecektim. Mavi uçurtmamla yaptığım ilk yolculuğumuzda mevsim yazdı ve New York‘a gitmeye karar verdik çünkü uzun süredir kurduğum bir hayalim vardı ve ben artık bunu gerçekleştirebilirdim. New York’a bir heykel yapmak! İşte benim hayalim buydu ve bu yüzden yanıma, yapacağım heykel için lazım olacak malzemeleri de almıştım. New York’a vardıktan sonra hemen işe koyuldum ve yıllardır hayallerimi süsleyen “Atatürk Heykeli”ni yaptım. Çok güzel görünüyordu. Artık Ata’mızın New York’ta bir heykeli vardı. Yeni bir hayal ve yeni bir macera için hazırlanabilirdim.

Boran ŞAHİNGÖZ 5B

 

YENİ ARABAM

Bir uçurtmam olsa, gezsek tüm dünyayı… Rüzgâr beni alsa, savursa dünyanın bir ucuna, belki de bir bulutla arkadaş olmaya… Bir şelale olsa, geçsem içinden suyun renklerini duya duya… Sonra dağlara uçsam sevinçle kuşlarla uçmaya… Gezsem gökkubbeyi, barış getirsem her yere; kimse savaşmasa, herkes barış ve uyum içinde yaşasa… Beraber sevinip beraber üzülsek, beraber heyecanlansak yağan yağmura, çıkan gökkuşağına… Hayallerim bunlar benim, keşke gerçek olsa… Belki de bir kuşun kanadından gelen mektupla…

 

Poyraz ERBAY 5A

 

UÇURTMAM İLE UZAKLARA, MIŞILTI KASABASINA…

 

Uçurtmamı aldım, uçmasını sağladım. Beni yanına aldı. İlk önce korktum. Sonra alıştım rüzgârın sakince esmesine. Bir o yana, bir bu yana… Başlamışım uyumaya… Uyandığımda bir baktım, uçurtmam beni en yukarılara, uzayın derin boşluğuna getirmiş. Heyecanlandım; sonuçta gezegenler, yıldızlar, galaksiler karşımda. Uçurtma bir hızla indi aşağıya, ağzım açık kaldı. Beni uykulara daldıran, sallana sallana yavaşça süzülen uçurtmam başladı hızlanmaya. Dünyanın etrafında dolandıkça dolandık. Savaşların olduğu ülkelere gidince durdurdum onu. Herkes uçurtmaya ve bana baktı. Askerleri, çocukları, anneleri aldım, uçarak galaksiyi gezdirdim onlara. Savaş alanına gitmek yerine uçurtmama sakince süzülmesini söyledim havada. Bir kasabaya bıraktım onları sonra. Kasabanın adı “Mışıltı” kasabası oldu bundan sonra. Uçurtmam beni şaşırttı. Ayrıca ettiği yardım çok şey değiştirdi dünyada.

Meyra DÜZKAYA 5E

 

UÇURTMALI HAYAL

 

Geçen hafta pazartesi günü babaannem bana mavi, üstünde bulut desenleri olan bir uçurtma aldı. Çok hoş görünüyordu. Öğlen olunca daha fazla sabredemeyip bahçeye çıktım ve uçurtmamı uçurmaya başladım. Gökyüzünün ve uçurtmamın rengi çok uyumluydu. Uçurtmamı uçurmaya devam ederken birden nasıl olduğunu anlayamadan ben de uçmaya başladım. Sanki uçurtma, ipi ile beni bilerek uçurmuştu. Bir baktım ki Mısır Piramitleri! Hemen cebimden telefonumu çıkarıp piramitlerin fotoğrafını çektim gökyüzünde süzülürken. Bir anda çıkan rüzgâr bizi hızlıca başka bir ülkeye getirmişti. Şimdi Eyfel Kulesi‘ni görüyordum. Gerçekten çok şaşkındım. Görmeyi hayal ettiğim neresi varsa beni oraya götürüyordu uçurtmam. Son durak olarak Özgürlük Heykeli’ne gelmiştik. Canım uçurtmam tüm hayallerimi gerçekleştirdikten sonra beni yuvama yani Türkiye’ye getirdi. Bu heyecanlı maceranın bitmesine çok üzülmüştüm fakat bu macerayı yaşadığım için de çok mutluydum. Ertesi gün uyandığımda yaşadıklarımı annem ve babama anlattım. İkisi de gülerek “Dün, tüm gün yatıyordun.” dediler. Onlar için bu olay bir rüyaydı fakat benim için gerçek bir maceraydı. Hem biz, Paris’te Türkiye’de ve dünyanın her bir tarafında çevreyi koruma eylemleri başlatıp ilanlar asmış ve görevliler ile konuşmuştuk bile…

 

Yıldız TANER 5D

 

KARELİ’YLE HER YERE

Keşke bir uçurtmam olsa kareli desenli, kırmızı renkli… İsmini koyardım Kareli! Onu uçururdum uçakmışçasına… Havaları gözlemler, yıldızlara selam verir, bulutlara sarılırdık. Özgür hissederdik bir kuş gibi… Biz gidince gökyüzüne artık orası daha güzel bir yer olurdu. Sonra Kareli’yi lunaparka götürürdüm heyecanımıza heyecan katmaya, renkli ışıkların dansına tanık olmaya… Günün sonunda ise pasta yerdik birlikte kutlamak için günümüzü. Uçutmamın kuyruğunu savura savura…

Ali Bulut ÇAKIR 5F

 

DOĞA DOSTU UÇURTMA

 

Uçurtmalar bir gezginden daha çok gezer. Bazen de bizim en yakın arkadaşımız olur. Sadece rüzgâr ve bir uçurtmamızın olması yeterlidir dünyayı değiştirmek için. Kendimizi uçurtmamız ile gökyüzünün akıntılarına doğru bırakmalı, gönlümüzün istediği yere doğru ilerlemeliyiz işte! Bugün uçurtmam ile yüksek dağların tepelerine çıktık ancak gördüğümüz manzara bizi şaşırttı ve biraz da üzdü. Hayvanlar doğaya bırakılan çöplerden dolayı zar zor yaşayabiliyor, yiyecek sıkıntısı çekiyorlardı. Ağaçların dallarına binbir çeşit çöp takılmıştı. Artık harekete geçmenin vakti gelmişti! Uçurtmamla birlikte önce çöpleri temizledik. Hayvanlar sanki bize teşekkür etmek ister gibi ilginç ve güzel sesler çıkarıyorlardı. Onları böyle neşeli görmek bizi mutlu etmişti. Daha sonra insanların çöp olarak kullandığı ağaçları suladık ve insanları uyarmak amacıyla çevreye uyarı levhaları yerleştirdik. Artık çevremiz sevgi ile açan rengarenk çiçekler ve mis gibi kokan ağaçlarla dolmuştu. Eve dönerken elimizde üç elma, iki de portakal vardı. Doğa, güzelliklerini bize göstererek teşekkür ediyordu. Uçurtmam ve ben, yaptığımız işle gurur duyuyorduk. Her gün uçurtmam ile canlıların zarar gördüğü, doğal unsurların tahrip edildiği yerlere giderek herkesi mutlu ettik.

 

İpek AKÇİN 5G

 

YARDIMSEVER UÇURTMAM

 

Bir uçurtmam olsaydı ihtiyaç sahibi insanlara yardım etmek, onları zor şartlardan çekip çıkarmak için uçurtmamla birlikte Afrika’ya giderdim. Onunla bu yolculukta hem üzülürdüm hem de sevinirdim. Üzülürdüm çünkü orada aç ve susuz insanlar var. Sevinirdim çünkü onların yanına yardıma gidiyorum. Uzun ve yorucu yolculuktan sonra Afrika’da olurduk. Uçurtmam ve ben orayı artık fakir değil zengin bir ülke yapardık. Ekibimdeki diğer arkadaşlarım toprağa karışmış elmasları çıkartır, başka ülkelere satarlardı. Elde ettiğimiz paranın üstüne biraz da ben eklerdim. Oradaki fakir insanların tüm ihtiyaçları o parayla karşılanırdı. Bu çalışmanın sonunda yardımsever uçurtmam, yardımcılarım ve ben çok iyi bir iş başarmış olurduk. İşimiz bittiğinde ekibimle ve kendimle gurur duyardım.

Elif Duru TOKGÖZ 5H

 

GÖKLERE DOĞRU

 

Dün, babam bana bir uçurtma aldı. Çok uzun zamandır bir uçurtmam olsaydı onunla birlikte savaşların olduğu yerlere gitmek ve savaşları uçurtmanın sihriyle sonlandırmak isterdim. Artık uçurtmam olduğuna göre bunu yapabilirim. Uçurtmama bindim ve başladım uçmaya. Uçmak ne kadar da harika bir şeydi! Her şeye yukarıdan bakıyordum ve havada kuşlarla birlikte dans ediyordum. Savaş yerine ulaşmak sanırım biraz zaman alacaktı çünkü burası muhteşem bir yerdi ve hep burada kalmak istiyordum. Daha sonra birden yağmur yağmaya başladı. Sırılsıklam olmuştum! Az önceki gök şimdiki gök değildi, bulutlar o kadar çok kızmıştı ki şimşekler çakıyordu. Çok mutsuzdum. Eğer yağmur biraz daha devam etseydi yere düşecektik ve yolculuğumuz bitecekti. Neyse ki böyle bir şey olmadı. Aradan birkaç saat geçti, bir de ne göreyim! Güneş’e gitgide yakınlaşıyorduk. Hayatımda hiç böyle bir şey olacağına inanmazdım. Güneş bize ne kadar uzaktı fakat şu anda biz ona olduğundan daha yakındık! Tam o sırada en büyük savaşın olduğu yerden geçiyorduk. Birden alıma onlara ‘’iyiliko’’ tozundan sıkmam gerektiğini hatırladım ve gerekeni yaptım. Eve dönerken de bir sürü savaşı böyle durdurduk. Artık ben bir macera kızı ve dünya da barış dünyası olmuştu.

 

Selin MEMLÜK 5İ

 

BİR YOLCULUK

Birgün her zamanki gibi yüksek bir tepe bulmuş, rengarenk uçurtmalar uçuruyordum. Her şey normaldi ama birdenbire “Hey!..” diye bir ses duydum. O kadar şaşırdım ve o kadar korktum ki her an çığlık atabilirdim. Ben genelde uçurtmamı yalnız uçurduğum için sadece rüzgâr sesi duyardım, başka hiçbir ses duymazdım. O şaşkınlıkla uçurtmayı bırakıp etrafıma bakındım. Ne bir sincap ne de bir insan… Uçurtmayı yere bırakmış, bana seslenen kişinin beni yemeğe bekleyen annem olduğunu ümit ederek etrafımda birilerini arıyordum ki bir ses daha geldi: “Ben buradayım!” Bir anda sesin nereden geldiğini fark edip yere baktım. Bir de ne göreyim: Uçurtmam dile gelmiş, benimle konuşuyor! Onu elime aldım ve dedim ki: “Sen nasıl…” O kadar korkmuştum ki sözlerime devam edememiştim. Uçurtma bana baktı ve dedi ki: Sen onu bunu boş ver, haydi gökkuşağına doğru bir yolculuğa çıkıyoruz!” O an her şeyi unutup uçurtmanın teklifini kabul ettim. Uçurtma, bana ipini sıkıca tutmamı söyledi. Yarım saat boyunca uçarak bir gökkuşağı diyarına geldik. Orada o kadar eğlendik ki zamanın nasıl geçtiğini unuttum.

 

Su Begüm ÖZ 5J

 

HAYALİ UÇURTMAM

Hayatım boyunca beni dilediğim yerlere götürebilecek bir uçurtma isterdim hep. Maalesef öyle bir uçurtma yok, bu yüzden her gece uyumadan önce hayalimdeki uçurtmanın beni alıp farklı yerlere uçurmasını düşünür, öyle uyurum. Uçurtmamın bembeyaz kuyruğu uçarken havada dalgalanır ve ben onun üzerinde otururum. Beraber çeşitli ormanlara, değişik kentlere, birbirinden güzel bahçelere uğrarız. Uçurtmam beni melteme karşı öyle güzel uçurur ki o anlar yaşadığım mutluluğu hiçbir şeye değişmem. Uçurtmam sadece beni uçurmaz, aynı zamanda bu yolculukta bana arkadaşlık da eder. Beni eğlenceli şakalarıyla güldürür, çok eğleniriz. Beraber gezip tozarken ailemi de özlerim tabii. Özlemimi gidereyim diye uçurtmam beni ailemin yanına götürür, orada sohbet ederiz ve oyun oynarız. Böylece özlemim de geçmiş olur. Ara sıra uçurtmamla gezip tozmaktan yoruluruz tabii. Biz de bir yerlere iner yemek yeriz, karnımızı doyururuz. Sonra merak ettiğimiz soruları farklı insanlara sorar, bilgi hazinemizi zenginleştiririz. Bu yolculuğun sonunda ikimizin de uykusu gelir. Uçurtmam beni eve bırakır, ikimiz de sıcacık yataklarımızda mışıl mışıl uyuruz.

Defne KILIÇ 5K

 

UÇURTMAM VE BEN

Benim uçurtmam olsaydı onunla bilinmeyen yerlere ve farklı şelalelere gitmek isterdim. Doğayı kurtarmak ve oralarda bulunan çöplerle dolu yerleri değiştirmek isterdim. Mutlu olurduk onları kurtardığımız için. Işık hızıyla gider gelirdik hemen. En azından içimiz rahat olurdu. Bilinmeyen yerler de eğlenceli olurdu. İçimdeki merakı atardım. İnsanların buraları keşfetmesini sağlardım. Uçan halıya oturmuş gibi giderken hayatın tadını çıkarırdım.

Yasemin AYNAGÖZ 5N

 

UÇURTMAMLA YOLCULUK

 

Bir cumartesi salonda otururken aklıma bir fikir geldi. “Ben bir uçurtma istiyorum!” dedim. Annem, kabul etti: “Tamam ama yarın… Bak, akşam oldu.” Gece olduğunda aklım hep uçurtmadaydı hatta rüyamda bir uçurtma gördüm. Sabah olduğunda kalkıp kahvaltı ettim, hazırlandım ve “Haydi, gidelim!” dedim. Uçurtmayı alıp eve dönerken rüzgâr esiyordu, tam da uçurtmalık bir havaydı! Uçurtmamı uçurmaya başladıktan sonra bir ses bana “Merhaba!” dedi. Etrafa baktım ama kimse yoktu, sonra tekrar “Merhaba! Hey, buradayım!” dedi aynı ses. Baktığımda uçurtmamın konuştuğunu fark ettim. “Seni istediğin her yere götürebilirim!” dedi uçurtmam. O an rüya gördüğümü sandım ama bu bir rüya değildi. “Tamam o zaman!” dedim. “Haydi, Mısır’a gidip keşif yapalım ama bazı aletlere ihtiyacım olacak.” Bu, coşkulu bir maceranın başlangıcıydı. Yolculuk sırasında azıcık korktum çünkü çok hızlı uçuyorduk. Mısır’a vardığımızda çok şaşırdım hatta neredeyse şaşkınlıktan bayılacaktım. Bunun nedeni buraya gelmemizin sadece on dakika sürmüş olmasıydı. İki saat araştırmadan sonra eski bir tablet buldum. Bu beni gerçekten çok mutlu etti. Eve döndüğümüzde tableti tabii ki müzeye teslim ettik

Çınar BEZGİN 5L

 

ATLAR DİYARI

 

Eylül ve ekim aylarını çok severim. Yaprakların dökülüşünü seyrederim, uçurtma uçururum, yağmur yağdıktan sonra su bitkilerinde zıplarım ama en sevdiğim şey rengarenk uçurtmamla başka diyarlara uçmaktır. Geçen güz birlikte “Atlar Diyarı Kapadokya”ya gitmiştik. Uçarken çok heyecanlıydık çünkü ilk kez Kapadokya’ya gidecektik. Yolculukta biraz da kaygılıydık çünkü hava şansımıza çok bulutluydu. Yolumuzu bulmakta zorlanmıştık. Yolculuğumuzun sonlarında kendimizi çok mutsuz bulduk çünkü hava bulutlu olduğu için hala Kapadokya’yı görememiştik. Ama bulutlar bir anda gitti ve güneş açtığında o muhteşem güzelliği gördük. Turistler etrafı çok kirletmişti. Uçurtmamla birlikte tüm çöpleri temizledik ve ‘’Atlar Diyarı’’ her zamanki gibi güzel haline geri döndü. Kapadokya’nın her zaman güzel olması için uçurtmamla birlikte elimizden geleni yapacaktık.

Zeynep BİLGE 5M

0 Yorum

Bir Cevap Bırakın

©2024 Öğrenci Teknoloji Takımı 2022 Emeği GeçenlerODTÜ GVO - BLOG

CONTACT US

We're not around right now. But you can send us an email and we'll get back to you, asap.

Gönderiliyor

Kullanıcı Bilgileriniz İle Oturum Açın

veya    

Bilgilerinizi Unuttunuzmu?

Create Account