Şehir; birbirine, dünyaya vakit ayırmayan, duyguları uzun zaman önce yok olmuş, sayıların hayatlarını belirlediğini düşünen “meşgul” insanlarla doludur. Binalarının katları bulutları geçen, aynı tip evlerde oturur bu insanlar. Bu “normalliğin” ve dünü, bugünü tamamen aynı geçen günlerin içinde rengini kaybetmiştir şehir. Şehir bir çocuğun tadını beğenmeyip fırlatıp attığı şekere benzer. Tabii, bu kadar renksiz, tatsız, her şekercide birkaç liraya bulabileceğiniz bir şekeri bir çocuk beğenir mi? Onu sadece, şekerin türünü umursamayan, güzel bir şekerin ne olduğunu bilmeyen karıncalar beğenir.
Müge Beril SOYLU 8K