Uçurtmamı aldım, uçmasını sağladım. Beni yanına aldı. İlk önce korktum. Sonra alıştım rüzgârın sakince esmesine. Bir o yana, bir bu yana… Başlamışım uyumaya… Uyandığımda bir baktım, uçurtmam beni en yukarılara, uzayın derin boşluğuna getirmiş. Heyecanlandım; sonuçta gezegenler, yıldızlar, galaksiler karşımda. Uçurtma bir hızla indi aşağıya, ağzım açık kaldı. Beni uykulara daldıran, sallana sallana yavaşça süzülen uçurtmam başladı hızlanmaya. Dünyanın etrafında dolandıkça dolandık. Savaşların olduğu ülkelere gidince durdurdum onu. Herkes uçurtmaya ve bana baktı. Askerleri, çocukları, anneleri aldım, uçarak galaksiyi gezdirdim onlara. Savaş alanına gitmek yerine uçurtmama sakince süzülmesini söyledim havada. Bir kasabaya bıraktım onları sonra. Kasabanın adı “Mışıltı” kasabası oldu bundan sonra. Uçurtmam beni şaşırttı. Ayrıca ettiği yardım çok şey değiştirdi dünyada.
Meyra DÜZKAYA 5E