Kaybedenler Kulübü- Andrew Clements
Alec, kitaba olan tutkusuyla bilinen bir kitap kurdudur ve okulun ilk günü derste yine bir kitabın içine dalmışken yakalanır. Bu yüzden cezalı olarak Okul Sonrası Programı’na katılmak zorunda kalır. Başta sıkıcı gelen bu programda, kitap okuyabileceği bir kitap kulübü kurabileceğini fark edince işler değişir. Nina ile bir kulüp kuran Alex’in keyfi oldukça yerindedir. Ancak okulun popüler spor kulübünden Kent, Alec’in bu sessiz köşesini bozmaya kararlıdır. Zaman geçtikçe Alec’in kulübüne yeni üyeler katılır.
Kitap, okumanın değerini vurgularken çocukları ve gençleri kitap okumaya teşvik ediyor. Kitap kulübünün, “kaybedenler” olarak tanımlanan çocuklar için bir sığınak olması, kitaplara duyulan sevgiyi öne çıkararak genç okuyucularda okuma alışkanlığı kazandırma potansiyeline sahip.
Başkahraman Alec’in hikaye boyunca yaşadığı gelişim ve değişim oldukça ilham verici. Başta dersleri önemsemeyen ve kendini kitaplara kaptıran Alec, zamanla kendini bulurken okuyucu da onunla birlikte bu yolculuğa çıkıyor. Bu durum, özellikle benzer sorunlar yaşayan gençler için özdeşleşme imkanı sunuyor. Kitap, arkadaşlık, empati ve sosyal aidiyet gibi konulara dokunarak çocuklara bu değerlerin önemini anlatıyor. Farklı karakterlerin birbirini anlaması ve birbirine destek olması, özellikle zorbalık veya dışlanma yaşayan çocuklar için umut verici bir mesaj veriyor. Clements, çocukların rahatlıkla anlayabileceği, sade ve akıcı bir dil kullanıyor. Hikayenin temposu dengeli bir şekilde ilerliyor, bu da kitabı akıcı bir hale getiriyor ve genç okuyucuların ilgisini canlı tutuyor.
Hikaye, daha önce birçok çocuk ve gençlik kitabında işlenen “okuma sevgisi” ve “arkadaşlık” gibi klişelere dayandığı için bazı okuyuculara özgün gelmeyebilir. Yazarın bu konulara getirdiği perspektif, her ne kadar ilgi çekici olsa da derin bir yenilik sunmuyor. Kitap, temel olarak genç okuyuculara yönelik olduğu için daha olgun okuyucular için yüzeysel kalabilir. Konular basit bir dille işlendiğinden, karmaşık karakter gelişimi veya çok katmanlı bir hikaye bekleyen yetişkin okuyucular hayal kırıklığı yaşayabilir. Eserde dışlanmış çocukların kulübünü anlatsa da sosyal baskı ve zorbalık temaları yeterince derinlemesine ele alınmıyor. Olaylar daha çok yüzeysel anlatıldığı için, genç okuyucular sosyal zorluklarla baş etme konusunda derinlemesine bir bakış açısı kazanamayabilir. Kitapta, Alec dışında kalan karakterlerin derinlemesine işlenmediği, yan karakterlerin daha çok destekleyici rollerde kaldığı görülüyor. Bu durum, hikayenin çok yönlü bir yapıya kavuşmasını zorlaştırıyor.
Kaybedenler Kulübü, özellikle kitap okumayı seven gençler için ilham verici bir okuma deneyimi sunuyor. Okuma sevgisini vurgulayan, samimi bir arkadaşlık hikayesi olarak okuyucuların ilgisini çekebilir. Ancak bazı klişelere sahip olması ve derinlemesine işlenmeyen sosyal temalar, kitabı özellikle yetişkin okuyucular için biraz yüzeysel kılabilir. Bu kitabı, arkadaşlık, okuma sevgisi ve aidiyet arayışına dair etkileyici ve pozitif bir hikaye arayan gençler için önerebilirim. Kitap size sadece sakince insanların işini yapması için oluşturulan bir kulübün bile ne kadar büyüyüp ünlü olabileceğini gösteriyor. Aynı zamanda hayattaki Kent gibi size engel olan bireylerin üstesinden gelinebileceği, zorluklarla baş ettiğiniz sürece kimsenin sizi amacınızdan uzaklaştıramayacağını bize metin yoluyla göstererek hayata bizi hazırlıyor.
Mehmet Ali DORUK
Tags: Edebiyat